Interview with Musa Temel

Musa Temel ("MT") interviewed on Tuesday, 24 June.

Could you please tell us about your experience as a designer, artist, architect or creator?

MT : Tasarım yolculuğum, hayal gücünü işlevsellikle birleştirme tutkusuyla başladı. Mimarlık ve iç mekân tasarımına duyduğum ilgi, yalnızca estetik değil, aynı zamanda insanların yaşam alanlarıyla kurduğu ilişkiyi dönüştürme arzusuyla şekillendi.

How did you become a designer?

MT : Tasarımcı olma yolculuğum, çocukluk yıllarında mekânlara olan merakımla başladı. Gördüğüm her yapının içinde kendimce değişiklikler yapar, evleri kafamda yeniden kurgulardım. Bu içsel merak zamanla bir tutkuya dönüştü ve beni mimarlık eğitimi almaya yönlendirdi.

What are your priorities, technique and style when designing?

MT : Tasarım sürecinde önceliğim her zaman mekânın ruhunu ve kullanıcıların ihtiyaçlarını doğru analiz etmek olur. Benim için iyi bir tasarım, yalnızca estetik değil; aynı zamanda işlevsel, sürdürülebilir ve duygusal bir bağ kurabilen tasarımdır.

Which emotions do you feel when designing?

MT : Tasarım yaparken hissettiğim en baskın duygu yaratma heyecanı. Henüz var olmayan bir şeyi kurgulamak, ona biçim vermek ve sonunda hayata geçmesini izlemek tarif edilmez bir tatmin duygusu yaratıyor. İlk eskizleri çizerken içimde hep bir merak ve umut olur. “Bu fikir gerçekten işe yarayacak mı?”, “İnsanlar bu mekânda kendini nasıl hissedecek?” gibi sorularla hem kendime meydan okurum hem de o sürecin içinde kaybolurum. Bu kaybolma hâli aslında yaratıcı bir meditatif odaklanma gibi.

What particular aspects of your background shaped you as a designer?

MT : Beni bir tasarımcı olarak şekillendiren en belirgin şey, çocukluk ve gençlik yıllarımda mekânlara karşı duyduğum derin merak oldu. Bir eve girdiğimde sadece duvarları değil, o mekânın ruhunu ve eksik kalan potansiyelini hayal ederdim. Bu alışkanlık zamanla gözlem yeteneğimi güçlendirdi ve detaylara karşı duyarlılığımı geliştirdi.

What is your growth path? What are your future plans? What is your dream design project?

MT : Büyüme yolum, sabırla inşa ettiğim; deneyim, gözlem ve cesaretle şekillenen bir süreç oldu. Küçük detaylara gösterdiğim özen zamanla büyük ölçekli düşünmeyi, estetik kaygılarım ise işlevselliği gözeterek karar vermeyi öğretti. Gelecek planlarım, tasarımı yalnızca fiziksel mekânlarla sınırlı bırakmayan; aynı zamanda yaşam kültürünü dönüştüren, sürdürülebilir ve duygusal bağ kuran işler üretmek üzerine kurulu. Kendi tasarım dilimi daha da netleştirmek, farklı coğrafyalarda iz bırakmak ve daha çok insana ulaşabilen tasarımlar yapmak istiyorum. Hayalimdeki tasarım projesi, doğanın ortasında, tamamen sürdürülebilir sistemlerle çalışan bir yaşam alanı: mimariyle doğayı birbirine düşman değil, dost kılan bir yapı. Kullanıcısına sadece barınak değil; ilham, dinginlik ve aidiyet hissi veren bir mekan… Belki bir dağ evinden fazlası; belki de kendi enerjisini üreten, mevsimlerle dönüşen, yaşayan bir yapı…

What are your advices to designers who are at the beginning of their career?

MT : Kariyerinin başında olan tasarımcılara en içten tavsiyem: sabırlı olun, gözlem yapın ve kendi sesinizi bulmaktan korkmayın. Herkesin tarzı, yaklaşımı ve bakış açısı farklıdır; bu farkı bulmak zaman alabilir ama sizi özgün kılan da tam olarak budur.

You are truly successful as a designer, what do you suggest to fellow designers, artists and architects?

MT : Çok teşekkür ederim, bu güzel sözler için gerçekten çok memnun oldum

What is your day to day look like?

MT : Günlük hayatımı şöyle özetleyebilirim: Her sabah, yeni projeler üzerinde çalışmak için enerjimi toplamakla başlarım. Öncelikle günün önceliklerini belirleyip, tasarım süreçlerimde detaylara odaklanırım. Çoğu zaman 3D modelleme, eskiz çizimleri ve malzeme araştırmaları yaparım. Ayrıca, tedarikçiler, ustalar ve ekip arkadaşlarımla iletişim kurmak için toplantılar düzenlerim.

How do you keep up with latest design trends? To what extent do design trends matter?

MT : Tasarım trendlerinin önemi ise; Trendlere tamamen bağımlı olmak yerine onları esnek bir rehber olarak görürüm. Çünkü trendler; yeni malzemeler, teknolojiler ya da kültürel değişimlerin yansımalarıdır ve yenilikçi fikirler için ilham verirler. Ancak, tasarımın temelinde kullanıcı ihtiyaçları, mekânın bağlamı ve sürdürülebilirlik gibi zamansız değerler olmalıdır. Trendler, bu değerlere uyduğu sürece projeye değer katar. Kısacası, trendleri takip ederim ama kendi tasarım dilim ve projenin özgün ihtiyaçları her zaman önceliğimdir.

How do you know if a product or project is well designed? How do you define good design?

MT : İyi tasarım, önce ihtiyacı doğru karşılayan tasarımdır. Kullanıcıya kolaylık sağlar, fonksiyonel olur, günlük hayatı zorlaştırmaz. Ancak işlevselliğin ötesinde, mekânla ve kullanıcıyla duygusal bir bağ kurabilmelidir.

How do you decide if your design is ready?

MT : Kullanıcı İhtiyaçları ve Fonksiyonellik: Tasarım, belirlenen ihtiyaçları ve kullanım senaryolarını eksiksiz karşılıyor mu? Kullanıcılar için pratik ve kolay kullanılabilir mi?

What is your biggest design work?

MT : Benim en büyük tasarım çalışmam Çamlıvadi Koleji projesidir. Bu projede, eğitim ortamlarının hem fonksiyonel hem de ilham verici olması gerektiğine inandım. Öğrencilerin ve öğretmenlerin ihtiyaçlarını ön planda tutarak; açık, aydınlık ve sosyal etkileşimi destekleyen mekânlar tasarladım. Modern mimari çizgilerle, doğayla uyumlu bir yapı ortaya koymayı hedefledim. Proje sürecinde; mekân organizasyonu, malzeme seçimi ve sürdürülebilirlik konularına büyük önem verdim. Çamlıvadi Koleji, sadece bir eğitim binası değil; aynı zamanda içinde yaşayan herkesin aidiyet hissi duyduğu, öğrenmeyi teşvik eden bir yaşam alanı oldu.

Who is your favourite designer?

MT : Emre Arolat gerçekten çok etkileyici bir isim! Modern mimariyi özgün, işlevsel ve estetik bir şekilde harmanlayan projeleriyle Türkiye’de ve dünyada önemli bir yer edinmiş durumda. Özellikle sürdürülebilirlik ve mekânla bağ kurma konusundaki yaklaşımı dikkat çekici. Onun tasarımlarında hem kültürel bağlara saygı hem de yenilikçi fikirler güçlü bir şekilde hissediliyor.

Would you tell us a bit about your lifestyle and culture?

MT : Yaşam tarzımda doğayla uyum ve sadelik ön plandadır. Günlük hayatımda mümkün olduğunca dengeli ve bilinçli yaşamayı tercih ederim; bu da tasarıma yansıyan temel prensiplerimden biridir. Hem şehir hayatının dinamizmini hem de doğanın sakinliğini dengede tutmaya çalışırım. Kültürel olarak, köklerime ve çevreme büyük saygı duyarım. Geleneksel değerlerimle modern düşünceyi bir arada taşımak, hem yaşamı hem de tasarımı zenginleştirir. Sanat, edebiyat ve müzik gibi kültürel öğeler hayatımda önemli yer tutar; bunlar ilham kaynaklarımı oluşturur. Aynı zamanda sürekli öğrenmeye, farklı kültürleri tanımaya ve deneyimlemeye açık biriyim. Bu çeşitlilik, yaratıcı bakış açımı besler ve tasarımlarımda özgünlüğe katkı sağlar.

Would you tell us more about your work culture and business philosophy?

MT : Çalışma kültürüm, disiplin ve yaratıcılığı bir arada tutmayı hedefler. Zaman yönetimi ve planlama konusunda titizim; çünkü iyi bir organizasyon, yaratıcı sürecin sağlıklı ilerlemesi için olmazsa olmazdır. Aynı zamanda ekip çalışmasına çok önem veririm; farklı bakış açıları ve deneyimlerin projeyi zenginleştirdiğine inanırım. İş felsefem, tasarımı sadece görsel bir araç olarak değil, yaşam kalitesini artıran ve insanlarla duygusal bağ kuran bir deneyim olarak görmek üzerine kurulu. Her projede “kullanıcı odaklılık” benim önceliğimdir; çünkü iyi tasarım, insan hayatına dokunduğu ölçüde anlam kazanır. Sürdürülebilirlik ve etik değerler, iş yapış şeklimde temel prensiplerdir. Kaynakları verimli kullanmak, çevreye saygılı olmak ve uzun ömürlü çözümler üretmek vazgeçilmezdir. Ayrıca, sürekli öğrenme ve gelişim işimin ayrılmaz parçasıdır. Yeni teknolojiler, malzemeler ve yaklaşımlar üzerine açık olmak, hem kendime hem projelerime değer katıyor.

What are your philanthropic contributions to society as a designer, artist and architect?

MT : Topluma olan hayırsever katkılarımı öncelikle sosyal sorumluluk projeleri ve kamu yararına tasarımlar üzerinden gerçekleştiriyorum. İhtiyaç sahibi bölgelerde sürdürülebilir ve ekonomik çözümler sunan yaşam alanları tasarlamak, eğitim kurumları ve kültürel merkezler için projeler geliştirmek benim önceliklerim arasında. Ayrıca, genç tasarımcılara ve öğrencilere mentorluk yaparak bilgi ve tecrübemi paylaşmayı önemsiyorum. Bu sayede gelecek nesillerin daha bilinçli, yaratıcı ve duyarlı olmalarına katkıda bulunuyorum. Sanat aracılığıyla toplumsal farkındalık yaratacak projeler üretmek de benim için önemli. Mekân ve sanatın birleştiği yerlerde, insanların bir araya gelip ortak değerler etrafında buluşmasını sağlayan etkinlikler ve sergiler düzenlemek, toplumun kültürel zenginliğine katkı sağlıyor.

What positive experiences you had when you attend the A’ Design Award?

MT : A’ Tasarım Ödülü gibi prestijli bir platforma katılmak, benim için çok değerli ve öğretici bir deneyim oldu. İşte yaşadığım olumlu deneyimlerden bazıları: 1. Uluslararası Tanınırlık: Projelerim, dünya çapında tasarım camiasında görünürlük kazandı. Bu sayede hem kariyerimde hem de marka değerimde önemli bir ivme yakaladım. 2. Ağ Kurma Fırsatları: Farklı disiplinlerden ve ülkelerden tasarımcılarla tanışma, deneyim paylaşma ve işbirlikleri geliştirme imkanı buldum. Bu ilişkiler yaratıcı sürecime yeni perspektifler kattı. 3. Motivasyon ve Kendini Geliştirme: Yarışma süreci, kendimi eleştirel bir gözle değerlendirmemi sağladı ve daha yüksek standartlarda çalışmaya teşvik etti. 4. Medya ve Basın Desteği: Ödül sonrası projelerimle ilgili çeşitli platformlarda tanıtımlar yapıldı; bu da hem kişisel hem de profesyonel görünürlüğümü artırdı. 5. İlham Kaynağı: Diğer katılımcıların yenilikçi ve yaratıcı işleri, kendi tasarım yaklaşımımı zenginleştirdi ve yeniliklere açık olmamı sağladı.

Musa Temel Profile